7 Şubat 2008 Perşembe

kara para aklama nedir? 2

Kamuoyunda ya da medyada kullanıldığı anlamıyla suç faaliyetlerinden doğan, kaynağı yasadışı olan para ya da gelirler kara paradır. Bunun dışında kirli para, yasadışı gelir, kara ekonomi vb değişik adlandırmalarla da karşılaşırız.
Kamuoyunda ya da medyada kullanıldığı anlamıyla suç faaliyetlerinden doğan, kaynağı yasadışı olan para ya da gelirler kara paradır. Bunun dışında kirli para, yasadışı gelir, kara ekonomi vb değişik adlandırmalarla da karşılaşırız. Türk hukukunda kara para kavramı 4208 sayılı yasada geçerken, yeni TCK'nda suçtan kaynaklanan mal varlığı değerleri ifadesi tercih edilerek kullanılmıştır.

Kara para aklama bir süreç ve bir dizi işlemdir aslında. Kara para aklamanın amacı suç unsuru taşıyan işlemlerden elde edilen kazançların kaynağından ayrılarak resmi parasal sisteme sokularak, kanun koyucu ve uygulayıcıların yaptırımlarından uzak tekrar kullanabilir hale getirmektir.

Uzmanlara göre karapara aklama süreci 3 temel ve dinamik aşamadan oluşmaktadır. İlki nakit formda olan parayı kabul edilebilir mali enstrumanlar halinde sisteme sokmak ve bulunduğu ülkenin dışına çıkarmak işlemlerini içeren yerleştirme ya da önyıkama aşamasıdır. Yani çoğu kişinin düşündüğünün tersine bankacılık sistemine sokulmuş nakit aklanmış olmamaktadır. Bu evre aklamanın en zor aşaması sayılabilir. Zira yapılan ihbarların ortalama %75 ve üstü bu evrede gerçekleşmektedir. Bir başka deyişle suç unsuru nakdin nakiiit formundan kurtarıldığı en tehlikeli aklama evresidir bu evre. İkinci aşama ise ayırma ya da yıkama evresidir. Bu süreç günümüz global ve teknik olarak üst aşamada olan bankacılık düzeninde pek de zor olmayan bir süreçdir. Amaç bankacılık sistemine sokulmuş karaparanın kaynağından yani suçtan ayrılmasıdır. Bu aşama aynı zamanda paranın birleşerek büyüdüğü bir aşamadır. Bu aşamada en cazip bölgeler offshore bölgeler ve Avrupa içerisinde Belçika, Luksemburg ve İsviçre olmaktadır. Bu aşamada değişik hesaplardaki para değişik kontrat ki kontratlar düzmecedir altında dünya bankaları 5-6 kez dolaştıktan sonra hesaplara oturmaktadır. Basit bir anlatımla, bir uyuşturucu satıcısının yasadışı kazancı birçok yerden hesaplara girip, 2-3 ana hesaba yapmış olduğu global seyehatten sonra oturmakta, sonrası bir garanti mektubu, bono, tahvil ya da benzeri bir formda tamamen ayrı kaynaklı şirket ya da şlrketlerin hesaplarında kullanıma hazır hale gelmektedir. En son aşamada ise suç örgütünün tamamen masum bir oteline ya da dış ticaret sermaye şirketine yurtdışı kaynaklı kredi olarak inmesi ve ticaret odasının kişiye madalya vermesi an meselesidir. Üçüncü aşama ise bütünleşme ya da yıkama sonrası sıkma aşamasıdır. Bu aşama suç kaynaklı para sahibinin rahatladığı aşamadır. Karapara artık normal ticari kazanç görünümü altında sisteme girmiş ya da girmeye başlamıştır. Bu aşamada lüks tüketim malzemeleri, sanat eserleri, otel, alışveriş merkezi, yat, lüks araba kısaca para eden ne varsa alınmaya başlanır. Sonrası karapara sahibi için rahatlama demektir.

Bu tipolojilerin sadece temel olduğunu unutmamak lazım. karapara sahibi para sahibi olduğu için dünyanın en iyi danışman ve hukukçuları ile çalışmaktadır. Bu nedenle maaşlı ve kısıtlı imkanlar ile görevini yerine getirmeye çalışan kanun güçlerinden herzaman yaratıcılıkta 1 aşama önde gitmektedirler.

Bu durumun farkında olan kanun uygulayıcıları tüm dünyada organize çalışarak yeni sistemler ya da karaparaya zorluklar getirmektedirler. Amerika Birleşik devletleri özellikle terör finansmanını kurutmak için vatansever 1 ve Vatansever 2 adlı kanun ve uygulamalar getirerek bunu tüm dünya bankacılık sistemine metazori bir şekilde standart haline getirmiştir. Basel 2 kredi risk değerlendirme sistemi her ne kadar bankacılıkta kredi risk düzenlenmesi adıyla sokulmuş olsa bile, aslında terör finansmanının sık kullandığı binlerce küçük ticarethane üzerinden akış sistemine de balta vurmaktadır. Acaba amaç gerçekten bu olabilir mi?

Hiç yorum yok: